-
1 fiil çekimi
спряже́ние глаго́ла -
2 fiil çekimi
n. conjugation -
3 fiil çekimi
conjugation -
4 fiil
а1) де́ло; де́йствие, посту́пок; проце́ссfiili hayır — до́брое де́ло
fiili kabih — позо́рный посту́пок
2) грам. глаго́лfiil cümlesi — глаго́льное предложе́ние, предложе́ние с глаго́льным сказу́емым
fiil çekimi — спряже́ние глаго́ла
-
5 fiil
"1. act, deed; law act. 2. gram. verb; predicate. -i bozuk of doubtful morals, immoral. - çekimi gram. conjugation. - gövdesi gram. verb stem." -
6 eylem çekimi
conjugation fiil tasrifi -
7 conjugation
fiil çekimi, eylem çekimi -
8 çekim
çekim sfiillerin \çekimi die Konjugation der Verbenisimlerin \çekimi die Deklination der Substantive -
9 Konjugation
f.eylem çekimi dilb.f.fiil çekimi -
10 Konjugationen
eylem çekimi dilb.fiil çekimi -
11 tasrîf
arapça تصريف fiil çekimi. tasrîf etmek fiil çekmek. -
12 conjugation
-
13 shall
v. malı* * *[ʃəl, ʃæl]short forms - I'll, we'll; verb1) (used to form future tenses of other verbs when the subject is I or we: We shall be leaving tomorrow; I shall have arrived by this time tomorrow.) (Not: geleck zamanda öznenin 1.ci tekil ve çoğul hali yardımcı fiil çekimi) ben/biz...-er(im/iz),...-eceği(m/z)2) (used to show the speaker's intention: I shan't be late tonight.) (Not: konuşmacının niyetini belirtir)...-ecek3) (used in questions, the answer to which requires a decision: Shall I tell him, or shan't I?; Shall we go now?) (Not: cevabı karar gerektiren sorularda kullanılır)...-eyim mi?,...-elim mi?4) (used as a form of command: You shall go if I say you must.) (Not: emir kipi gibi kullanılabilir)...-eceksin(iz),...-melisin(iz) -
14 Konjugation
-
15 მოქმეგებითი გრუნვა
aktif fiil çekimi -
16 უღლება
i.gr.fiil çekimif.çekmek -
17 Konjugation
ling çekim, fiil çekimi -
18 conjugaison
n fformes d'un verbe fiil çekimi
См. также в других словарях:
fiil çekimi — is., dbl. Fiil, ad kök veya gövdelerine zaman kavramı ile birlikte kişi kavramı da veren eklerin getirilmesi, fiil tasrifi … Çağatay Osmanlı Sözlük
fiil — is., Ar. fiˁl 1) İş, davranış 2) dbl. Olumlu veya olumsuz olarak çekimli durumda zaman kavramı taşıyan veya zaman kavramı ile birlikte kişi kavramı veren kelime, eylem Birleşik Sözler fiil cümlesi fiil çekimi fiil gövdesi fiil kökü fiil tabanı … Çağatay Osmanlı Sözlük
fiil tasrifi — is., dbl., esk. Fiil çekimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekim — is. 1) Çekme işi 2) dbl. Fiillerin çeşitli zaman, kişi ve kiplere, adların da ad durumlarına göre uğradıkları değişiklikler, tasrif 3) fiz. Herhangi bir cismin, başka bir cismi kendine doğru çekme gücü, cazibe Güneş çekimi. Yer çekimi. Mıknatıs… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tasrîf — (A.) [ ﻒیﺮﺼﺕ ] fiil çekimi. ♦ tasrîf etmek fiil çekmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ad — 1. is., ddi, Ar. ˁadd 1) Sayma 2) Sayılma Birleşik Sözler addetmek addolunmak 2. is. 1) Bir kimseyi, bir şeyi anlatmaya, tanımlamaya, açıklamaya, bildirmeye yarayan söz, isim: Çocuk, kedi, ağaç, düşünce, iyilik, Ahmet, Ertuğrul birer addır 2)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekimli — sf. 1) Çekimi olan, alımlı, cazibeli, cezp edici Görüntüsü çok daha çekimli. Ç. Altan 2) dbl. Çekim ekleri alabilen Birleşik Sözler çekimli fiil … Çağatay Osmanlı Sözlük
isim — is., smi, Ar. ism 1) Ad 2) Kişi, insan Biz eskidikçe yaşlarımız yirmiden yirmi bire, yirmi birden yirmi ikiye bastıkça yeni yüzler, yeni isimler katılıyor aramıza. Y. Z. Ortaç 3) dbl. Ad Birleşik Sözler isim babası isim cümlesi isim çekimi isim… … Çağatay Osmanlı Sözlük